En son konular | » "O" burayı okuyacak olsa,ona ne derdiniz??28/9/2008, 11:54 pm tarafından JeLibon» üstteki ile asansörde kaldın napardın :p28/9/2008, 11:54 pm tarafından JeLibon» Bu ısım senn neyın oLuo28/9/2008, 11:51 pm tarafından JeLibon» **BiTTiM **28/9/2008, 11:09 pm tarafından JeLibon» Derdime Çare AranıyoooR ! ! =))28/9/2008, 11:08 pm tarafından JeLibon» slmmm m..........28/9/2008, 11:05 pm tarafından JeLibon» yazmakmı konuşmakmı?28/9/2008, 8:28 pm tarafından JeLibon» Yelek Modası28/9/2008, 8:25 pm tarafından JeLibon» Kadın HaklaRı28/9/2008, 8:24 pm tarafından JeLibon |
Istatistikler | Toplam 13 kayıtlı kullanıcımız var Son kaydolan kullanıcımız: Ares
Kullanıcılarımız toplam 513 mesaj attılar bunda 108 konu
|
|
| Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
JeLibon Co-Admın
Mesaj Sayısı : 224 Yaş : 101 Ruh haLı : Kayıt tarihi : 11/08/08
| Konu: Geri: Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları 11/8/2008, 3:43 pm | |
| | |
| | | JeLibon Co-Admın
Mesaj Sayısı : 224 Yaş : 101 Ruh haLı : Kayıt tarihi : 11/08/08
| Konu: Geri: Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları 11/8/2008, 3:45 pm | |
| bunları biliyormuydunuz???
Atatürk hakkında aşağıdakilerden hangisini biliyorsunuz? (Araştırmacı Yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı`nın `İçimizden Biri Atatürk` adlı yazısından alıntıdır)
50,00
41
Atatürk`ün dünyada `başöğretmen` sıfatlı tek lider olduğunu
37,80
31
Bir geometri kitabı yazdığını. Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48 tane geometri teriminin (Türkçe) isim babasını bu yazdığı kitapla bizzat Mustafa Kemal olduğunu
30,49
25
Bir röportajda "Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz?" diye sorulur, Atatürk: "Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için. Davet gelirse düşünürüz". BM yasasını değiştirir ve ilk davet edilen ülke biz oluruz
25,61
21
Yıl 1938, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı dönemi. Birden çok sıkılır ve yanında duran yüz yirmiden fazla kişiye döner ve aynen şöyle der: "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim"
24,39
20
Yıl 2000, ABD Başkanı`nın milenyum mesajından bir alıntı : "Bugün milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk' tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir"
21,95
18
Yıl 1938, Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiir`den alıntı : "Allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir"
19,51
16
Norveççe`de `Atatürk gibi olmak` diye bir deyim olduğunu
18,29
15
Kurtuluş Savaşında rütbe alan bir çok kadın askerlerimiz var. Ama dünya tarihine geçen tek bir üsteğmenimiz var; 700 erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin reiseliğine bizzat Atatürk tarafından atanmış Üstteğmen Kara Fatma
18,29
15
`Atatürk çiçeği`nin adını, çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden doktor Kirk Landın`in koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını
17,07
14
Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu
15,85
13
`Mimber` adında bir gazete çıkarttığını ve 52 sayı yayımlanan gazetede ilk defa sansür kelimesi geçtiğini
15,85
13
Yıl 1996, Haiti Cumhurbaşkanı vasiyetinde mezar taşına yazılmasını istediği metni bırakmıştır. Diyor ki: "Bütün ömrüm boyunca Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm"
14,63
12
Yıl 2005, Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. Johns`un önerisi "Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk' ü örnek alsın yeter | |
| | | JeLibon Co-Admın
Mesaj Sayısı : 224 Yaş : 101 Ruh haLı : Kayıt tarihi : 11/08/08
| Konu: Geri: Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları 11/8/2008, 3:46 pm | |
| 1."ATA" LAFINI SEVMEZDI
"Ataturk" hitabini ilk kez donemin Turk Dil Kurumu Baskani bir
konusmasinda kullanmis, Mustafa Kemal de cok begenerek soyadi olarak
almisti.Kendisine Ata" diye hitap edilmesinden hic hoslanmazdi.
2.EN SEVDIGI YEMEK
Manastir Askeri Lisesi yillarindan kalan bir aliskanlikla hayati boyunca
en sevdigi yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldi. Tatliya duskun
degildi ama cani istediginde cok sevdigi gul recelini tercih ederdi.
3.EN BUYUK HAYALI DUNYA TURUNA CIKMAKTI
Omru yetseydi bir dunya turuna cikip Turk dili ve tarihi uzerindeki
calismalarini genisletmek en buyuk hayaliydi.
4.BASUCU KITABI "CALIKUSU" YDU.
Binlerce kitabi vardi.Ama bunlarin arasinda bir tanesini hayati boyunca
hatta cephede bile basucundan yirmadi. Resat Nuri Guntekin'in unlu Calikusu"
romanini hep yaninda tasir, her gun rastgele bir erinden acar, birkac
sayfa okurdu.
5.KABUL SALONUNDAKI AT YAVRUSU
Atlardan sonra en sevdigi hayvan kopekti. "Fox" adini verdigi kopegi,
Gazi`nin yataginin ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara duskunlugu o dereceydi
ki bir gun misafirlerinin de gorebilmesi icin yeni dogmus bir tayla
annesinin Cankaya Kosku kabul salonuna getirilmesini bile emretmisti.
6.TAM BIR SALON ADAMI
En sevdigi dans valsti. Muzik zevki cesitlilik gosteriyordu.Klasik Bati
muzigi disinda Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
7.GOMLEKLERININ TUMU BEYAZDI
Gomleklerinin hepsi beyazdi. Bu gomlekler ilk yillarda Isvicre`de ozel
olarak dikilirken sonra yerli mali kullanma kampanyasina onculuk edebilmek
icin Beyoglu`nda bir terziye diktirilmeye baslanmisti.
8.DOLABINDA LACIVERTE YER YOKTU
Takim elbiselerinin tasarimlarini hep kendisi cizerdi.Lacivert takim
giymeyi sevmezdi.
9.OLCULERI
Boyu 1.74 idi.Hayatinin son donemlerine kadar 76 olan kilosu hastaliginin
ilerlemeye baslamasiyla 46'ya kadar dusmustu. 43 numara siyah rugan
ayakkabi giyerdi.
10.RUMELI SIVESI
Ozenli ve temiz bir Turkce konusurdu. Ancak bazi kelimeleri Rumeli
sivesiyle telaffuz ederdi.
11.HAZIN BIR HIKAYE
Hayatinda bir donem cok onemli yer tutan Mustafa Kemal`in evlenmesinden
sonra hayatina trajik bir sekilde son veren Fikriye Hanim`in mezarinin
nerede oldugu bilinmiyor.
12.CUMHURBASKANLIGINDAN SIKILIYORDU.
Hayatinin cogunu gecirdigi savas cephelerinden sonra Cumhurbaskani olarak
gecirdigi yillar ona bir tecrit yasantisi gibi geliyor, cok sevdigi
halkindan ve sade bir vatandas yasamindan uzaklastigini dusunuyordu.
13.PAPA`NIN TEMSILCISINE ELBISE
Kiyafet Kanunu cercevesinde tum din adamlarinin dini kiyafetleriyle
sokaga cikmalari yasaklaninca, Monsenyor Roncalli`ye kendi terzisi Kemal
Milasli eliyle bir koleksiyon hazirlatti.
14.KENDISI TIRAS OLMAZDI.
Sabah kahvaltilariyla arasi hic hos degildi.Yataktan kalkar kalkmaz
odasindaki divanin uzerine bagdas kurarak oturur, gunun ilk kahvesini
sigarasini icerdi.Bir ozelligi de kendi kendine tiras olmamasiydi.
15.DUZEN TAKINTISI VARDI
Evinde ,cevresinde hatta konuk oldugu evlerde bile egri duran esyalari
duzeltmeden rahat edemezdi.
16.HOSGORULU LIDER
Koylunun birinin gazete kagidina sardigi tutunu icmeye calisirken eli
yanmis,"Alin bunu kendi icsin" diyerek Ataturk`e
kufretmisti.Mahkemeye cikarilacakti. Ataturk olayi dinledikten sonra "Onu
mahkemeye vereceginize dogru durust sigara icmesini temin edin" dedi.
17.SIGARA PAZARLIGI
Hastaliginin baslangicinda kendisini muayene eden Dr.Fissinger gunde kac
paket sigara ictigini sormus, Ataturk "sekiz" demisti. Doktor bunu gunde
bir pakete indirmesi gerektigini soyleyince gulumseyerek cevap
vermisti:"Ben zaten bir paket iciyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle
yapacagim".
18."BU NASIL HALKCILIK?"
Bir sabah milletvekilleri ile trene binmisti.Konduktorun
milletvekillerinden bilet parasi almamasina sasirmis nedenini
sormustu.Trenin milletvekillerine bedava oldugunu ogrenince epey
sinirlenmis, "Ne de guzel halkcilik ama" demisti.
19."LAIKLIK ADAM OLMAKTIR!"
Ilk mecliste bir oturum sirasinda uyelerden biri laikligin ne manaya
geldigini anlamadigini soyleyince Gazi cok sinirlenmis ve elini
kursuye vurarak bir din bilgini olan uyeye cevap vermisti: "Adam olmak
demektir hocam,adam olmak!"
20.KURBANLARI BAGISLARDI
Gittigi yurt gezilerinde kendisi icin kurban edilen hayvanlara bakamaz
boyle durumlarda sirtini doner yada kesilmelerini engellerdi.
21.YABANCI DILE MERAKI
Askeri lisede ogrenmeye basladigi Fransizca'yi sonraki yillarda
gelistirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardi. Konusurken araya Fransizca
sozcukler de eklerdi.
22.FASULYESINE POKER
Kumardan hoslanmaz ama arkadaslariyla fasulyesine poker oynardi.Oyun
sonunda kazandiklarini iade ederdi.
23.KAN GORMEYE DAYANAMAZDI
Cephelerde dusmanla gogus goguse savasmis biri olarak en ilginc ozelligi
savas meydanlari disinda kan gorunce fenalasmasiydi.
24.KULAKLARI DUYAN TEK KISI.
Fransiz tarihcisi Herriot Ankara`ya geldiginde Gazi`nin kulaklarinin
duyuyor olmasina sasirmis anilarinda bunu espirili bir dille anlatmisti:
"T.C`de bir tane kulaklari duyan kisi var onu da Cumhurbaskani yapmislar".
25.BIR RICASI BAS ACTIRDI
Bir gun halk arasinda dolasirken carsafli bir kadina rastlamis, "Hafiz
Hanim benim hatirim icin basindaki ortuyu acar misin?" diye sormustu.
Kadin bas ortusunu acarak , Ataturk`un onunde egildi ve ellerini optu.
26.BILARDO VE YUZME
Sportmen kisiligi vardi. Her gun at biner , yuzmeye gider ve bilardo
oynardi.
27.EN BASARILI DERS.
Egitim hayati boyunca en basarili dersi matematikti. Pozitif bilimlere
ilgisi hayati boyunca surdu.
28.YAGCILARA GECIT YOK
Yagcila cok kizardi Bir aksam sofrasida kendisine gereksiz sekilde iltifat
eden Abdulhak Hamit`e mudahale etti.
29.SON YILBASI GECESI
1937`yi 1938`e baglayan son yilbasi gecesini Disisleri Bakani Tevfik Rustu
Aras ile bas basa gecirmisti. O gece dolabindaki bazi elbiseleri bakana
hediye etmisti.
30.KOSKTEKI GUVERCINLIK Kuslari cok severdi.Cankaya Kosku`nde ozel bir bakicinin ilgilendigi
guvercinligi vardi.
ALINTIDIR... | |
| | | JeLibon Co-Admın
Mesaj Sayısı : 224 Yaş : 101 Ruh haLı : Kayıt tarihi : 11/08/08
| Konu: Geri: Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları 11/8/2008, 3:48 pm | |
| Özür dilerim Ata m... Kendimize olan saygımızı yitirdiğimiz için önce. Sonra benliğimizden vazgeçip başkaları gibi olmaya çalıştığımız için, bizim olmayanları onlardan fazla sahiplendiğimiz için özür dilerim. En medeni milletlerden biri olduğumuzu unutup medeniyet denen şeyi yabancı maskeler takmak zannettiğimiz için, medeniyet dediğimiz şeyin tek diş kalmış canavar olduğunu unuttuğumuz için bir de. Beyni örümcek bağlamış zavallılar 2-3 aykırı laf ettiğinde onları aydın zannedip el üstünde taşıdığımız için de büyük bir özür dilemem gerek.
Vatanın Bölünmez Bütünlüğü ne hak ve özgürlük safsataları altında dil uzatanları fark edemediğimiz için de özür dilemem lazım senden. Yine de bunun için çok kızma bize. Dedelerimiz siperlerde omuz omuza durmuş olabilir ama devir değişti artık. Bir yandan globalleşiyoruz. Ata m sen şimdi globalleşmeyi de bilmezsin, dünyayı büyük bir köy haline getirmeye çalışıyoruz. Bir de köy ağası benzeri ağa koyacağız başına, tüm insanları nakde çevirecek. Ağaya yakın olanların karnı en çok doyacak, diğerleri bulduğu ile yetinecek. Öyle olmalı çünkü ağa bu, her şeyin en doğrusunu bilir. Zaten yanlış yapmayanları yakınına alacak ve koruyacak, uzakta kalanlar düzeni bozmak isteyen, insanların mutluluğu için tehlike oluşturanlar. Bu yüzden de hak ediyorlar uzakta kalmayı.
Ne diyordum... Ha, globalleşiyoruz Ata m, ama globalleşmeden önce çürük parçaları ayıklamak lazım ki bütüne zarar vermesin. Bu yüzden de BİR ve BÜTÜN olan biz bile Kürt-Çerkez-Alevi-Sünni vs diye parçalara bölünmeliyiz önce, malum küçük parçaları ayıklamak daha kolay. Sonra globalleşiriz. Vatanın Bölünmez Bütünlüğü ne dil uzatanları fark edemeyişimize çok kızma bu yüzden.
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir düsturundan da uzaklaştık. Kız çocuklarını okutalım diye çabalarken kafasına bir parça bez bağlayanları okullardan attık. Ben tanıdım bunların bir kaçını Ata m. İçlerinde gerçekten dayak atılası zavallı beyinler olduğu gibi bir çoğunun hiç de memleketi parçalamak gibi bir niyetleri yoktu, en az benim kadar seviyorlardı ülkelerini. İnsanları kafalarının içine göre değil, dışına göre sınıflandırdığımız için özür dilerim.
İyi de bir haberim var sana, bir sürü üniversitemiz var şimdi. Gerçi bu üniversitelere gelenler dört işlem dışındaki işlemlerde zorlanıyorlar biraz, düşünmeyi değil, ezberlemeyi öğrendiklerinden. Yeni nesilleri düşünemez yaptığımız için özür dilerim.
"Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı diller buyruğundan kurtarmalıdır" demiştin değil mi? O zaman bir özür daha dilemem lazım senden. oha falan olduğumuz stop olduğumuz trende uyduğumuz için...
Çoğunluk yanlış yere bakıyoruz Ata m... Düşünmemiz gereken onca şey varken kim kimi nerde öpmüş, kim kimin yeni sevgilisi, falanca kiminle basılmış, Saddam don-paça nasıl çamaşır yıkamış haberleri var saygın(!) kanalların ana haber bültenlerinde. Öyle sinirleniyorum ki bunları gördükçe... Ama sadece kendimi kurtarabileceğimi anladım Ata m. Atatürk olsaydım diğerlerini de kurtarabilirdim belki ama benim gücüm sadece kendime yetiyor. Bunun için de özür dilerim senden.
Özür dilerim Ata m, yüzümüzü ilme ve ışığa dönmemiz gerekirdi. Oysa biz batıya döndük. Bir zamanlar önümüzde eğilenlerin önünde eğiliyoruz şimdi. Emanetine sahip çıkamadık, hepimizin adına hepinizden özür dilerim Ata m...
ALıntıdır ...
| |
| | | JeLibon Co-Admın
Mesaj Sayısı : 224 Yaş : 101 Ruh haLı : Kayıt tarihi : 11/08/08
| Konu: Geri: Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları 11/8/2008, 3:48 pm | |
| ÇANAKKALE NEYİN SAVAŞIYDI?
Süleyman Çelebi bugün ülkemizin her köşesinde okunan mevlidin yazarı.Yıllar önce bir mevlit kandili öncesiydi. Gazetemizin Bursa bölgesi için çıkaracağı mevlit ekine haber çalışması yapıyorduk. Çekirge’nin ana caddesi üzerinde bulunan Süleyman Çelebi’nin mezarına gittik. Mezar yolun bir iki metre üstünde kalıyordu. Yola bakan duvarda bir tabela vardı. Bu tabelanın yakınında arkadaşlarımız yoldan geçenlerle Süleyman Çelebi üzerine röportaj yaptı ve mezarının nerede olduğunu sordu. Gençlerin çoğu bilmiyordu ve genelde de Bursa dışındaki yerleri söylüyorlardı. Her gün önünden geçtikleri yeri fark edememişlerdi.Farkına varamadığımız değerlerden biri de Çanakkale gerçeğidir. Çanakkale’yle ilgili bilgiler savaşın şiddeti, ölenlerin çokluğu ve Çanakkale’nin geçilmez olduğuyla sınırlı. Çanakkale’de şehit olan 250 bin insan ve belki de bir o kadar gaziden geriye ne kaldı dersiniz? Çanakkale şehitlerinin geldikleri şehirlere baktığınızda bir Anadolu mozaiğiyle karşılaşıyorsunuz. Yani her vilayetin, her mahallenin neredeyse bir Çanakkale şehidi var. Çanakkale bizim yüreğimize düşen bir ateş. Gidenlerin dönmeyeceklerini bildikleri bir menzil. Gazilerimizin anlattıklarını bir masal gibi dinleyen torunlarız bizler. Aylarca top ve tüfek mermisi altında hayatta kalmanın, yürekle aklın direncinin nasıl bir sinerjiye dönüştüğünü araştırmayan bizler; çocuklarımıza da Çanakkale’yi anlatamıyoruz. Çanakkale’ye yeni evlendiği kocasını gönderen gelini; tek oğlunun sırtını sıvazlayıp gözyaşlarını içine akıtan anayı, bir daha geri gelemeyeceğini bildiği evladının gözünün içine bakarak ‘’Allah’a emanet ol!’’ diyen babayı anlamadık, anlamaya çalışmadık. Çanakkale, yeni gelinin,ananın,babanın kalbindeki ateşte saklı… Çanakkale, siperlerde nöbet bekleyen Mehmetçiğin gönlünde gizli… Çocuklarımız Çanakkale’yi sadece bir savaş olarak görmemeli. Çanakkale, bir var oluş mücadelesinin yansıması olarak bilinmeli. Ve Anadolu’nun her vilayetinde saklı Çanakkale hikayeleri unutulmaya yüz tutmadan su yüzüne çıkarılmalı. Çanakkale unutulmamalı.Çanakkale ruhumuzun yeniden ihyası adına önemli bir adım olmalı. Serhat ŞEFTALİ
Albay Mustafa Kemal Çanakkale’yi anlatıyor:‘ Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre. Yani ölüm muhakkak. Birinci siperlerin hiç biri kurtulmamacasına kâmilen düşüyor. İkincidekiler onların üzerine gidiyor. Fakat ne kadar şayan-ı gıpta bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, en ufak bir fütur göstermiyor. Sarsılmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kur’an-ı Kerim cennet’e girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik edilecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki, işte bize Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.’’ (Prof. Azmi Süslü, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, c.7, s 306 )
‘’ Oyuncak sanmayın! Milli ahlak, milli ruhtur; Onun iflası en korkunç ölümdür: Tümüyle ölmektir.’’ M. Akif ERSOY (Safahat-Hatıralar ) ALINTIDIR | |
| | | JeLibon Co-Admın
Mesaj Sayısı : 224 Yaş : 101 Ruh haLı : Kayıt tarihi : 11/08/08
| Konu: Geri: Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları 11/8/2008, 3:50 pm | |
| | |
| | | JeLibon Co-Admın
Mesaj Sayısı : 224 Yaş : 101 Ruh haLı : Kayıt tarihi : 11/08/08
| Konu: Geri: Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları 11/8/2008, 3:51 pm | |
| GENÇLİĞİN ATATÜRK E CEVABI...
EY BÜYÜK ATA!
Varlığımızın en mukaddes temeli olan, Türk istiklalinin ve Türk Cumhuriyetinin ebedi bekçileriyiz. Bu karar, sarsılmaz irademizin değişmez ifadesidir.
İstikbalde, hiçbir kuvvet yolumuzdan döndüremeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, milli tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez insan ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her hamle şuurludur.
En kıymetli emanetin olan Türk istiklal ve Cumhuriyeti, mevcudiyetimizin esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde ilelebet yaşayacak ve nesilden nesile devredilecek.
Bu mukaddes emanete yönelen dâhili ve harici bütün tecavüzler, iman dolu göğsümüze çarparak parçalanacaktır.
İstiklal ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar en modern silahlarla mücehhez olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, milli şuurumuzu ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaklardır.
Çünkü İstiklal ve Cumhuriyetimize kastedenler, karşılarında beş bin yıllık şerefli Türk tarihinin yılmaz evlatlarını, cumhuriyeti ve inkılâplarının feyizli ve imanlı gençlerini bulacaklardır.
EY TÜRK ÜN BÜYÜK ATASI!
İstikbal ve Cumhuriyeti korumak mecburiyeti hâsıl olursa içinde bulunacağımız ahval ve şerait ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp, her güçlüğü yenmek azmindeyiz.
TÜRK GENÇLİĞİNİN ANDI
Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, Cumhuriyetin ve devrimlerinin (inkılâplarının) yılmaz bekçileriyiz.
Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verip, kendimizi büyük Türk Milletine adarız. | |
| | | JeLibon Co-Admın
Mesaj Sayısı : 224 Yaş : 101 Ruh haLı : Kayıt tarihi : 11/08/08
| Konu: Geri: Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları 11/8/2008, 3:53 pm | |
| Yer: İzmir de bir özel eğitim kurumunun anaokulu. Ana girişteki, bekleme holünde bulunan duvar panosunda, beş yaş grubu öğrencilerinin, öğretmenlerinin kendilerine sorduğu bir soruya verdikleri cevaplar sergileniyormuş. Soru: "Sen Atatürk ile konuşabilseydin O na ne söylerdin?" Cevaplar: "Zerrin: Gezmeye çıkıp gezelim, sonra tekrar evine gidersin. Sema: Birlikte mısır yiyebilir miyiz? Yavuz: Çikolata, şeker yiyelim mi? Mahmut: Hadi biraz sinemaya gidelim. Pırıl: Gel seninle gezmeye çıkıp dondurma yiyelim. Cem: Seni arabayla dolaştırırım. Yiğit: Atatürk, seninle tahta blok oynayalım, müzik çalınca dans edelim. Gurbet: Atatürk, hadi gel pazara gidelim, yemeğimizi alalım, yemekten sonra da gezmeye gidelim. Güven: Hadi gel yemek yiyelim. Yunus: Gezmeye gidelim, bakkaldan sakız ve çikolata alalım. Hakan: Hadi gel artık Atatürk, seni yormayayım; düşmanları beraber öldürelim. Atacan: Atatürk ü arabayla gezdirirdim; vahşi hayvanlara bakardık. Cennet: Hayvanat bahçesine gidelim, hayvanları izleyelim. Selin: O nunla doğumgünü partisi yaparım, doğumgününü kutlarım." Bunları okuyunca, öylesine karmaşık, tarifi imkansız duygu ve düşüncelere daldımki ki bilemezsiniz. Keşke onlar gibi, o saf, temiz, melek çocuklar gibi sevebilseydik Mustafa Kemal i. Önyargısız, koruyucu ve kıvam arttırıcı, renklendirici katkı maddelerinden arınmış, kalıpsız, cakasız ve fiyakasız. Alet etmeden, zemin yapmadan, çıkar gözetmeden, karşılıksız sevebilseydik keşke bizler de. Çocuk gibi sevip büyük gibi anlamayı keşke başarabilseydik. Neler mi değişirdi dersiniz? Çok çalışmamız ve çok sevmemiz lazım, çok. | |
| | | JeLibon Co-Admın
Mesaj Sayısı : 224 Yaş : 101 Ruh haLı : Kayıt tarihi : 11/08/08
| Konu: Geri: Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları 11/8/2008, 3:54 pm | |
| 26 Ağustos 1922 de başlayan ve 30 Ağustos günü zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz da Türk Süvarilerinin Çevirme Harekatı ve 09 Eylül 1922 de İzmir de son bulan Takip harekatı, İstiklal Harbimizde çok önemli bir yer tutar.
9.Eylül.1922 de Yüzbaşı Şerafettin komutasında İzmir e giren Süvari birliğimizin Hükümet konağına Bayrağımızı çekişi yıllardır hafızalardan silinmemiştir.
Bu başarının anısına 9. Eylül tarihi süvariler günü olarak, başta emekli süvarilerimiz olmak üzere büyük illerimizde törenlerle kutlanmaktadır.
Eylül – İzmir’in Kurtuluşu
Dokuz Eylül Anadolu İnsanının Özgür Birey, Özgür İnsan olma tarihinin başlangıcıdır... 19 Mayıs 1919 da Samsun da başlayan Ulusal Kurtuluş Savaş yolculuğu, 9 Eylül 1992 de İzmir de sona erdi. Bugün İzmir in Kurtuluş Günü; emperyalizmin Anadolu topraklarından sürüldüğü, denize döküldüğü gün. Mustafa Kemal in önderliğindeki ulusal özgürlük ve kurtuluş savaşının kazanıldığı o büyük utkunun adıdır 9 Eylül. 1 Eylül 1922, Mustafa Kemal , tarihi emrini verdi: "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz dir ileri!.." Bağımsızlık ateşi ile yanan Türk Birlikleri bir an önce İzmir’e girmek için yıldırım gibi ileri atıldılar. Yunan ordusu silahını, cephanesini ve malzemesini terk ederek kaçıyor, kaçarken de her yeri yakıp yıkıyordu. Binlerce ölü veren Yunanlıların toparlanmaları olanaksızdı. Tek hedefleri İzmir e ulaşarak gemilerle kaçmaktı.
Türk birlikleri 1 Eylül de Uşak ve Kütahya ya, ertesi günde Eskişehir e girdiler. Batı Anadolu kentleri birbiri ardına geri alınıyordu. 4 Eylül de Alaşehir, Buldan, Kula, Söğüt, 5 Eylül de Bilecik, Bozöyük, Simav, Demirci, Ödemiş, Salihli; 6 Eylül de Akhisar, Balıkesir, 7 Eylül de Aydın, 8 Eylül de Kemalpaşa ve Manisa ya Türk ordusu giriyordu. Türk ordusunun üstün başarısı karşısında Yunanistan 2 Eylül de İngiltere ye başvurarak, Yunan ordusunun Küçük Asya yı boşaltması için ateşkes sağlanmasını istedi. Lloyd George ve Lord Curzon ise Türklerin İzmir yakınlarında durdurulabilmeleri halinde daha iyi bir barış sağlanabileceği önerisinde bulundular. Türk ordusu, İzmir önlerindeydi artık. 3 yıl, 3 ay, 25 gün süren savaş sona eriyordu. İzmir de ulusal isyanın ilk kurşununu sıkarak işgalci Yunan Efzun Alayı nın bayraktarını Karataş ta yere indiren gazeteci Hasan Tahsin in başlattığı mücadele, yine aynı kentte noktalanıyordu. 9 Eylül 1922, saat 11.00; Türk Süvarisi İzmir e girmiş ve Konak ı zapt etmiştir. Teğmen Ali Rıza ve bir erle hükümet konağının merdivenlerini yıldırım hızıyla adımlayan Binbaşı şerafettin Bey, ikinci kattaki balkonda duran Yunan Bayrağı nı indiriyor, yerine Türk Bayrağı nı çekiyordu. Halk coşku içinde özgürlük türküleri söylüyor, ulusal kahramanını, Mustafa Kemal Atatürk ünü bekliyordu artık.
Mustafa Kemal şehre giriyor Atatürk, 10 Eylül 1922 de İzmir e girdi. Yer yer çatışmalar sürmekteydi. 3 bin kişilik Yunan kuvveti esir alınmıştı. İzmir kurtarılmış, Ulusal Kurtuluş Savaşı büyük utku yla noktalanmıştı. Türk ordusu 4-5 ayda parçalanamaz denen Yunan cephesini birkaç günde yerle bir etti. 15 günde 600 kilometre yol aldı ve 150 bin kişilik düşman ordusunu yok etti. Atatürk ün 1 Eylül de Dumlupınar da verdiği Ordular ilk hedefiniz Akdeniz dir ileri emri 9 Eylül 1922 de İzmir de noktalanırken yalnızca Türkiye için değil dünyanın bütün ezilen ulusları için yeni bir çığır açılıyordu. Hindistan lideri Mahatma Gandi, Kurtuluş Savaşı nı Mustafa Kemallerin zaferi dünya için bir hürriyet ve istiklal çağının sancağıdır diyerek selamlarken, Pakistan lideri Cinnah emperyalistlere şöyle sesleniyordu: Bütün dünyaya sesleniyorum. Ne biz, ne de her kıtada yaşamakta olan esir ve mazlum milletleri bundan sonra tutamayacaksınız. 13 Eylül 1922 günü ulusa bir bildiri ile müjdeyi verir Atatürk: Asil Türk Milleti, ordumuz 9 Eylül 1922 sabahı İzmir imizi ve yine 9 Eylül 1922 akşamı Bursa mızı zaferle boşalttı. Akdeniz, ordularımızın zafer şarkıları ile dalgalanıyor... Anadolu nun kurtuluş zaferini kutlarken sana İzmir den, Bursa dan, Akdeniz ufuklarından ordularının selamını da sunuyorum.
Bu tarih insanların silahlardan uzaklaştığı bir zamanın adıdır." "Bu tarih toplumu yönetim gücünün kaynağı olarak "millet iradesi" gösterilmiş, İstiklal Savaşının ve Türkiye Cumhuriyeti nin itici gücü olmuş, "tam bağımsız ve demokrat bir Türkiye" yaratma süreci başlatma tarihidir." "Bu tarih Osmanlı cemaat düzeninin "tebeası-kulları", "vatandaş-yurttaş" kimliğini kazanıp "özgür birey-insan" olabilme tarihidir." | |
| | | | Atatürkün Hayatı Anıları Atatürk resimleri yazıları | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
|
|